26 Şubat 2021
Hepimiz hayatımızın belli dönemlerinde kaygı ve korku yaşarız. Çalışma hayatında bu zorluklarla kimi zaman baş edebiliriz. Ancak kaygının en üst seviyeye çıktığı ve yönetilemediği durumlarda adına ‘panik atak’ dediğimiz belirli süreli nöbetler geçiriyor olabilirsiniz.
PANİK BOZUKLUK NEDİR?
Panik bozukluğu, kaygının geneline yayılmış hali olarak adlandırırsak, panik nöbeti kişinin kalp krizi geçiriyormuş ya da nefes alamıyormuş gibi hissettiği, ellerde terleme, titreme, kulak çınlaması, göğüs ağrısı, ürperme, olası felaket hissi, boğulma hissi gibi fiziksel belirtileri ‘çıldırıyorum’ ’aklımı kaçırıyorum’ ’deliriyorum’ gibi yanlış yorumlamalar ile birleştirerek bedenin yanlış alarm vermesini sağlayarak panik atak geçirdiği anlardır.
NASIL TEDAVİ EDİLİR?
Panik bozukluk ve atakların tedavisinde sonucu değil, bireyi o sonuca götüren sebepleri bulup çözümlememiz, ortadan kaldırmamız ya da yönetilebilir hale getirmemiz gerekir. Tedavi yönteminde psikoterapiden, ilaç tedavisinden ya da her ikisinden de yararlanılabilir.
Kişiler psikoterapi süresince birtakım uygulamalar öğrenirler. Bunlar,
- Kas gevşeme teknikleri,
- Nefes çalışmaları,
- Düşünce, duygu, davranış döngüsünü çözümleme,
- Aşamalı maruz bırakma,
- İfade etme eğitimidir.
HASTALARDAN BEKLENENLER NELERDİR?
- Psikoterapi sürecinde aktif olarak çalışmalara katılmak,
- Terapi dışında yapılması gereken ev ödevlerini yerine getirmek,
- Atak geçirmeyi beklemeden, düzenli olarak nefes ve rahatlama çalışmalarını yapmak,
- Düzenli olarak tedaviye devam etmek.
